{ "title": "İç Organlarımız", "image": "https://www.organ.gen.tr/images/ic-organlarimizi.jpg", "date": "20.01.2024 18:53:05", "author": "Emrah Bulut", "article": [ { "article": "
İç Organlarımız, vücudumuzun düzenli olarak çalışmasına olanak sağlayan vücut yapı parçalarıdır. Vücutta bu organların herhangi birinin olmaması durumunda ya da organlardan herhangi birinin görevini doğru olarak yerine getirmemesinde vücut değişikliğe uğrar ve vücut fonksiyonlarını kaybeder. Bu makalemizde iç organlarımız ve görevleri hususunda bilgi oluşturacağız. İç organlarımızdan birkaçını beraber tanıyalım.

İç Organlarımız

Kalp: İçi boş olan, kas yapısında bir organ olup kalp göğüs boşluğu içerisinde her iki akciğer arasında büyük bir alanı kaplamaktadır. Etrafı, perikard adı verilen bir zarla kaplıdır. Kalp, iki akciğer arasında tepesi aşağıda tabanı ise yukarıda bir koni şeklindedir. Üçte biri orta çizginin sağ tarafında, üçte ikisi sol tarafındadır. Genel olarak sternum yani iman tahtasının arkasında eğik olarak şekildedir. Ekseni, yukarıdan aşağı doğru, arkadan öne ve sağdan sola doğru olmaktadır. Gün içerisinde damarlardaki kanı vücuda pompalar. Kalbin büyüklüğü yetişkin bir kişide yaklaşık olarak yumruğunun büyüklüğüyle eşdeğer sayılmaktadır. Taban tepe uzaklığı 12 santim, en geniş yerinde 8-9 santim, ön-arka çapı ise 6 santimdir. Erkeklerde ağırlığı 280-340 gram, bayanlarda ağırlığı 230-280 gram arasın olmaktadır. Kal metabolizma faaliyetleri sonucunda oluşan artık maddelerin vücuttan atılımını, vücut ısısının düzenlenmesi, asit-baz dengesinin korunmasını, hormonların ve enzimlerin vücudun gerekli bölgelerine taşınmasını sağlar. Kalp bu sistem içerisinde motor görevi görür. Kalp, dakika içerisinde 60-80 vuruş arasında değişen bir hızla kanı vücuda pompalamaktadır.

Karaciğer: Diyaframın hemen alt kısmında, sağ taraf ile yaklaşık 2 kilogram ağırlıkta, koyu kırmızı renkte yumuşak bir organ olarak olmaktadır. Karaciğerin görevi ise proteinlerin üretilmesi ve depolanmasını sağlamak, protein metabolizmalarının yan üretimlerinin tanzimi ve kontrolünün sağlanması. Şekerin depolanması ve kanda olması gereken şeker miktarının düzene sokulması. Vücuttaki toksik ve zararlı maddelerin nötralize edilmesini sağlar. Depo edilmiş yağların gerekli görüldüğünde kullanılmasını sağlar. Kanın pıhtılaşması için gerekli maddelerin üretilmesini sağlar. Safra ve safra tuzlarının üretilmesinde etkilidir. Bunlar kanallardan bağırsaklara taşınmakta ve sindirime yardımcıdır. Kırmızı kan hücreleri ve başka kan elemanlarımın üretimi için gerekli olan ve önemli olan maddelerin üretimi ve depolanmasını sağlar. Günde yaklaşık olarak 4 su bardağı safra salgılamaktadır. Vücudun ısısını ayarlamaktadır. Vücudun ihtiyacı olan suyu ve vitaminleri yapmaktadır. Kan oranını ayarlar. Hormonların görevleri üzerinde etkilidir.

Akciğer: Göğüs boşluğu içerisinde bulunan ve solunuma sağlayan organdır. Göğüs boşluğunun sağ ve sol kısmında bulunan iki ayrı parçadan oluşmuştur. Üzeri plevra denen bir zarla kaplı olan bir organdır. İçerisi hava ile dolu olan ve akciğer kesecikleri denilen boşluklardan meydana gelmiştir. Sağ akciğer üç lobaya, sol akciğer iki lobaya ayrılmıştır. İç yan kısımlarında bronşlar, atardamarlar, toplardamarlar, lenfalar ve sinirler vardır. Akciğerin ana görevi ise atmosferdeki oksijeninin kan dolaşımına nakledilmesi ve kan dolaşımında olan karbondioksiti atmosfere çıkarmaktır.

İnce Bağırsak: Kıvrımlı bir yüzey yapısına sahip olan bir organdır. Yetişkin bir kişinin ince bağırsağı, ortalama olarak 7 metre uzunluğu denk gelir.

Kalın Bağırsak: İnce bağırsakla anüs arasında olan kısımdır. Toplam uzunluğu 1.5 metredir ve sindirim sisteminin beşte birini oluşturmaktadır. Karaciğer alt kısmında keskin bir dönüşle karnı yatay şekilde geçer. Sol üst köşede yerleşen dalağın alt kısmına geldiği zaman yine keskin bir dönüş yaparak sol taraftan aşağıya doğru yönelmektedir.

Mide: Karın bölgesinin sol kısmında, kaburga kemiklerinin arkasında ve diyaframın alt kısmında, oyuk ve torba şeklinde olan bir organ olarak bilinir. Boş mide yaklaşık olarak 15-20 santim uzunluğunda, 7,5-10 santim genişliktedir. Sindirim aygıtının yemek borusuyla bağırsak başı arasındaki kısmı olup, içerisine giren yiyeceklerin kimyasal ve fiziksel olarak parçalanmış olduğu yerdir. Mide kendi çıkarmış olduğu asitten kendini korumak amacıyla yapışkan, alkalen-bazik bir mukus da üretmektedir.

Böbrek: Omurgalılarda var olan fasulye şeklindeki boşaltım organları olarak bilinir. Böbreğin görevi ise proteinlerin parçalanması sonrasında oluşan üre gibi zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırmaktır." } ] }